28 Ekim 2009

Fazla ilgi adamı bunaltıyore.

Ben bir halt yedim.
Birkaç yıldır kadınlar arasında bakır, erkekler arasında kızıl diye adlandırılan saç rengimi değiştirdim.
Şimdi, bundan size ne, ya da kime ne, öyle değil mi?
Öyle değilmiş ayol.
Saçımı boyattığım an halka mal oldum.
İyi oldu, güzel oldu, çok daha yakışmış, ötekisi de kötüydü be, saçların yıpranacak sürekli boyatmaktan, ne renk şimdi bu, oo, eee, buuu, eskisi daha güzeldi.

SORDUK MU ULEN?
Sorduklarım elbette oldu, sordum, söylediler, delikanlı gibi.
İlk bir boyattım, fönlü falan gördü insanlar, şaşaa, hava, spot ışıklar... Has bir renk, has bir karizma.
Tabii fön bozuldu, bir iki yıkadım, aktı bu renk. Bu sefer "ne oldu, saçın geçen siyahtı, şimdi ne renk, aksın ya, böyle kalsın yıpranmasın"
İşgüzarlığa devam.

Akık saçtan rahatsız olan ben iki hafta sonra simsiyah yaptım saçlarımı. Oh, kömür gibi.

Aaaa, beee, ceee, yine boyatmışsın, röbaştas!
Evet boyattım. Bunu bir scarlet letter gibi alnımda da taşıyorum ben. Saçını boyatan kadın, yüzüne bağırın bu kadının, taş atın, kamyonların arkasında zincirle sürükleyin mümkünse, yere vurun, duvara çalın.

Güzel olmuş de geç, öyle değil mi.
Öyle değil.

Saçımı boyattığımı anladığını bana anlatmak için "SAÇANA BOYATMAŞSAN YİNA" cümlesi sarfedilmeli. Ben anlamalıyım ki, karşımdaki de bu değişikliği anlamış.

Öğrencilik yıllarımda sosyal psikoloji dersiydi sanırım, yalan olmasın, neyse işte, o derste, birbirini az tanıyan insanların havadan sudan konuşmak diye tabir ettiğimiz gereksiz hoşbeşlerinin zirve konusu sahiden de havanın durumundan konuşmakmış.

Normal zamanda belki dostum. Ancak ben saçımı boyattığımda, bu, tüm konuları domine edebilecek kadar önemli bir mevzu oldu. Tıpkı "Ömer'in karnı acıktııı" gibi. Herkesin bu konuda bir fikri varmış. Üstelik bazılarının oldukça tutkulu görüşleri varmış. Dertliymiş bazısı. Bazısı bilenmiş. Bu görüşlerden kişilik analizine gidecek kadar analitik bir insan olduğum içinse, bundan bir blog yazısı yazmayı görev bildim ben.

Sonra bugün aklıma geldi. 30 Rock'ta mesaj kaygılı şapka takan abimiz var ya, ben de kendime "Do Not Disturb" diye bir şapka mı yaptırsam acaba. Oyun oynuyor oluyorum, oyunum bölünüyor.

4 yorum:

enola is gay dedi ki...

siz kızlar da farkedilmese kızarsınız, farkettim saçını diyene kızarsınız. ne zor şeysiniz.

Deniz Coşkun dedi ki...

Ekiki ehe biz venusten siz marstan

hevesli bardak dedi ki...

meh... biliyorum onu, önüne gelenin akıl vermesi, verdiği aklı "hıhım peki ivit" diye geçiştirmek yerine akıma kapılıp ona laf yetiştirme ihtiyacının gelivermesi, ona laf yetiştirince onun durmaması, o durmayınca artık sohbetten son çıkışın kaçırılmış olması, bunun böyle gitmesi... aslında o da casual chat etmek istiyor belki gönlünce, belki farketmezse, iki çift laf etmezse senin alınacağını sanıyor. bilemeyiz.

Tek saç değil buna benzer mevzular var ama düşünemedim şimdi güzelleyemedim.

Ali dedi ki...

bakır iyiymişş bence