11 Haziran 2008

Spore'a kurban.


Maxis'in son bombası diye klişe bir giriş yapmak isterdi gönül. Fakat son mu değil mi emin değilim, o kadar nerd olmadım, olamadım. En azından Maxis'in müstakbel bombası olduğu kesin. Ya da tüm zamanların EN bombası.

Oyun tek kişilik. Aslında hikaye şu: Tek hücreli olarak başladığın hayatına sosyal bir varlık olarak devam edip yıldızlararası maceralara atılıyorsun. Ve işin güzel tarafı -Sims'ten aşina olduğumuz- yaratığın karakterin her bir tarafını manipule edebiliyorsun, istersen diyorsun ki "dur ben bi' tripod olayım"; tripod oluyorsun, diyorsun ki "kıçımda kanat çıksın"; kıçından kanat çıkarıyorsun. Dilediğince evrilip, gevrilip, acımıyorsun mekanlara. Oradan oraya yollara vuruyorsun kendini.

Oyunun Bölümleri:

1. The Cell Phase
2. The Creature Phase
3. The Tribal Phase
4. The Civilization Phase
5. The Space Phase
6... ve son

Kısaca özetlediğimi bakmayın; oyun MASİF. (burda hala şair kime sesleniyor, bilmiyorum)

Bir kere bence oyunun en mental haz özelliği tüm evrimi birey olarak deneyimleyebilmek ve olaylar üzerinde kontrol sahibi olabilmek.




Tanrı modu, evet, ama aslında Darwin modu.

(Bir taşla iki kuş mu vuruyorum ne)

Spore'u 5 Eylül 2008 tarihinden itibaren rahat rahat, yaya yaya PC'lerimizde oynamaya başlayabileceğiz.

Şimdiden "en iyi oyun" "en iyi simülasyon" "en iyi orijinal oyun" gibi bir sürü ödül aldı.

Kımıl kımıl bekleyelim hadi!

Hiç yorum yok: