27 Ocak 2009

True Blood (ya da Vampire Bill)

Anna Paquin Golden Globe aldı bu yıl. En iyi kadın in TV-Series filan feşmekan.

Anna hamfendüyü Rogue olarak tanıdık. Bazıları da Ruj olarak tanıdı.

Bu yıl ödüllendirilmesine neden olan dizinin adı True Blood.

Amerika'nın en has güneyli aksanının konuşulduğu, kızların kısacık elbiseler giydiği, erkeklerin redneck olduğu, kariyer olarak garsonluk ve inşaat işçiliğini benimsemiş bir sürü insan var bu dizide. Başrolde Anna, yani Sookie Stackhouse, kendisi Merlotte's adlı mekanda çalışan telepatik bir garson. Evet, telepatik. Kendisi bir bakire. Kendisi "aylav aevrıtın" diye konuşmakta. Dişleri ayrık, sarı saçlı, kıçı ilgi topluyor.


Tüm bu baybay güneyli yaşamının yanısıra bir de diziyi şu anda bulunduğu statüye yükselten bir vampir durumu var. Vampirler mainstream'e oynuyorlar bu dizide. Tıpkı zamanında Afro-Amerikalı vatandaşların oy kullanamama sorunu, beyaz çocuklarla aynı okula gidememe durumu gibi bir çok ırkçı problemi şimdi vampirler yaşıyor. Vampirler de söz hakkı istiyorlar, vampirler de insanlarla evlenebilmek istiyorlar, vampirler de insan gibi yaşamak istiyorlar. Tabii hepsi değil, arada ayrıkotu diye adlandırabileceklerimiz de bolca mevcut. Mainstream'e gidebilmelerinin sebebi ise Japonya'da üretilen, insan kanına özdeş Tru-Blood içeceği. 0 rh, a rh gibi çeşitleri de var. Bill 0 rh+ seviyor.


Şimdi, bir yanda güneyliler, bir yanda vampirler var. Bir de ana eksenimizde Sookie ve Vampir Bill'in aşkı var. Vampir Bill de güneyli ama ölürken buna bir karizma, bir bakış, bir ten rengi bir üzerine atlanabilirlik bahşedilmiş ki, Sookie'yle bunlar karşılaşır karşılaşmaz aşk kaçınılmaz oluyor. Tabii ben anlamıyorum neden sadece Sookie, oradaki her kadının yerlerde sürünüyor olması gerekirdi onu görünce.


Ben bu diziyi çok sevdim. 18+ bir dizi. Yoğun şekilde şiddet, din, seks öğeleri birbirien giriyor.
Ben bu diziyi çok sevdim, Vampir Bill var çünkü.

Vampir Bill, ımm nasıl anlatsam, böyle kadını tuttu mu omzundan, öpen bir vampir.
30-35 yaşında falan gösteriyor ama 135 yaşında sanırım. (173'müş)
Hem olgun, hem karizmatik, valla yeme de yanında yat.
Aynı zamanda sevdiği kızın başı dertteyse hemen gelişmiş duyularıyla olayı hissedip hızla kızın yanında bitiyor, güven veren bir vampir.
Ayrıca toprağın içinden çıplak çıkıp sevdiği kızın üstüne atlıyor tam bir hayvan gibi. Primitif. Düşün yani, toprağın içinden.

Yani nasıl özetleyebilirim, vampir Bill, sokakta beyefendi, yatakta orospu.


Resmini de koymalıyım öyle değil mi?


Hiç yorum yok: