01 Eylül 2009

Düldül Kendra

E! izleyenler ya da izlemiş olanlar Girls of the Playboy Mansion'dan haberdardır. O 3 kız arasında en çok gelecek vaadeden kişi Kendra Wilkinson, yuvadan ayrılıyor ve kendine yepyeni bir yol çiziyor. Daha doğrusu kendine çok güzel bir reality show teklifi geliyor, bu da kabul ediyor. Adı: Kendra.

Kendra'ya girmeyeyim diyordum, Kendra'ya giren girmiş, blog'umun seviyesini düşürmeyeyim diyordum (uuu, bu 14 yaş ergen erkek beyanatını nasıl bir bilinçle yaptım kimbilir).

Ama Kendra, yakından incelenmesi gerekmeyen, tamamen yüzeysel, dünyaya söyleyecek hiçbir şeyi olmayan, banadokunmayanyılanbinyılyaşasıncı 86'lı bir kadın olduğu için BEN onun hakkında yazacağım.

Bir kere, hepimiz mutabıkız değil mi, Kendra kesinlikle güzel bir kadın değil.
Hatta Kendra bildiğin ATAAZlı.
Demek ki malı güzellikten götürmüyor. Seksilik? Smokin' hot body? Evet bunlar mevcut ama nedir asıl Kendrastik olan şey?
Onu en sonda söyleyeceğim. Kendra'dan kopamamamın sebebini sonda vereceğim.

Kendra tam bir gerizekalı.
Tam bir kavram kargaşası.

Kendra Hank Baskett diye bir basketbolcuyla (kendini anlatan bir çalışma) evlilik yolunda ilerliyor. Konumuz bu. Yeni bir eve taşınıyor, müthiş dağınık bir kız, bir boku beceremiyor, arada ne idüğü belirsiz anası ve haminnesi geliyor kriz anında yardımına.

Ha bu arada, mesela Kendra'yı bulaşıcı yapan şey, evde hiçbir möble yokken henüz, hemen bir "stripper pole" taktırması. Bunu yapsa yapsa Brüno yapabilirdi.

Düğün hazırlıkları çok şatifilli. Tabii ki ve tabii ki "bööle beş metrelerce çiçek istiyorum bööle". "Bambayaz bi gelinlik istiyorum ben, virgin white bir gelinlik, bakire değilim ama AHAHAHA". Ya da Kendra duruyor duruyor, patlatıyor arada "Hanklen biz çok gelenekseliz, ondan böyle bi' düğün istiyoruz"

Ulan senelerce Playboy Mansion'da kuma hayatı yaşadık diyorsunuz, çok mutluyduk kıznarnan diyorsunuz.
Geleneksel? Ananevi? Anan?
Ah be, Hakkı Devrim yapıştırsaydı cevabı keşke.

Neyse neticede, Kendra ve Hönk Playboy Mansion'da evlendiler. Ama öyle çıplak kızlar falan yoktu. Ananevi diyebiliriz bu bağlamda. Gerizekalı Kendra pederin söylediğini bile tekrarlayamadı gerçi.

Peder Bey: I take your hand...
Kendra: I take you wha?
Peder Bey: I take your hand...
Kendra: Wha? Wha? AHAHAHAHA.



Kendra dediğimiz de bu haa... Bir halt zannetmeyin.

Kendra artık hem evli, hem hamile. Hem kel, hem fodulsun Kendra. Ama yine de seni seviyorum Kendra. Kart kahkahanla haftasonumuza neşe kattın Kendra. Memen kafam kadar.

SON: Kendra'nın kahkahasını duydunuz mu? Bir duysanıza, n'olur duyun. Nasıl desem, efendim, Kendra gülüyor, biz gülüyoruz, Kendra gülüyor, biz gülüyoruz. Deh deh Kendram.

6 yorum:

marla..* dedi ki...

hastayız ailecenk.. kalem çekmeyi kendradan öörendimdi ben..

Elmoş dedi ki...

Hani Kendra'dan kopamama nedenini sonda şeyedecektin? Tüm yazı onu beklediydim.

Deniz Coşkun dedi ki...

şeyettim ya. kahkahası işte =)

paper doll.. dedi ki...

koca yazının sadece küçücük yazılmış "memen kafam kadar" kısmına takılmış olmam içten içe kompleks beslediğimin bir göstergesi midir?? bence evet.
hakkaten benim de kafam kadar.. videoda da böyle gözüme gözüme.. hey allam..

Deniz Coşkun dedi ki...

hehihe. =) go kendra, go kendra derken nasıl sallıyor ablam.

Adsız dedi ki...

Tek kendra seyreden benim sanıyordum. Kahkalarını seviyorum. Go kendra Go kendra! Ayrıca ne yalan söyleyim çok farklı bir güzelliği var. İşte ben bunu seviyorum... Herşeye rağmen; GO kendra Go kendra :)