21 Mart 2011

Reklamcı Kişilik Bozukluğu


Reklamcı kişilik bozukluğu (RKB), genç yetişkinlikten itibaren hem fakir piçlerde, hem zengin piçlerde görülen, iflah olmaz puştluk ve özgüvenle karakterize olan bir kişilik bozukluğudur. Hastalarda sıklıkla paranoya, büyüklük kuruntusu (delusions of grandeur), para ve şöhret hayallerinin lavukça dışavurumları gözlemlenmektedir. Yaygınlığı % 1'dir.

DSM IV'e göre, aşağıdaki semptomlardan en az 5'ini gösteren bireyler, RKB hastalığıyla ile teşhis edilebilmektedir:

- Aralıkla tekrarlayan fikir bulma epizotları (Özellikle ödül dönemi olarak adlandırılan Mart-Nisan aylarında)
- Kompülsif biriktirme davranışları (Özellikle action figür ve Taschen yayınevi eserleri)
- Kronikleşmiş sırıtma ifadesi
- Dedikoduculuk, şakşakçılık, kraldan çok kralcılık, kuyu kazma ve sırttan bıçaklama davranışları
- Övgüye ve takdire karşı bastırılamayan açlık hissi.
- Alkol veya uyuşturucu madde suistimali
- Aşırı bir yetkililik / haklılık duygusu
- Diğer RKB hastalarıyla gruplaşma, öbek öbek olma, vıcık vıcık espriler yapma
- Mızmızlık, şikayetçilik, ağır siksik, moral bozukluğu ve 31.

RKB hastaları, hayatlarını bu bozukluktan kazandıkları için hastalıklarıyla barış içinde yaşayabilmektedirler. Ancak erkeklerde andropoz, kadınlarda menapoz dönemine denk gelen katarsis sonunda portakal yetiştirmek, çocuk hikaye kitapları yazmak ve Küba'ya yerleşmek davranışlarıyla hastalık aniden son bulur.

6 yorum:

gerçek reklamcı dedi ki...

o fotoğraftaki adam reklamcı diil ama denhur hanım.

Deniz Coşkun dedi ki...

bi fotoğrafınızı yollarsanız sizinkini koyalım gerrek bey

Elmoş dedi ki...

Kalın çerçeveli gözlük (artık biraz incelmiş olması gerek gerçi, modası geçti çok kalınının) spor ayakkabı koleksiyonu, Beytullah sakal, popişten düşen pantolon, göstermelik bakımsızlık (kirli, topak topak saçlar) gibi fiziksel semptomlar unutulmuş. Kadın reklamcıların taze olanlarında Dazed & Confused dergisinden çıkmış, 3 boyutlu kağıt bebek gibi gezmek. Old fartiyelere ise şimdilik girmeyeyim.

Bu arada yüzde 1 diyerek yüce gönüllülük etmişsin galiba.

Deniz Coşkun dedi ki...

eahuea evet, fiziksel semptom yazayım dedim, sonra bi toparlayamadım ama sen iyi demişsin =)

esegin ziki dedi ki...

bir de hipster, reklamcı gibi geyiklerle dalga gecme trendinde olanlar var. sanırım sizler de o gruba giriyorsunuz.
aynaya baksa aynısı oldugunu gorecek, gururdan kibirden kafayı kaldıramıyor.

Deniz Coşkun dedi ki...

bir de karşısındaki insanı tanımadan atıp tutma eğiliminde olanlar var, siz de bu grupta oluyorsunuz sanıyorum. siz bu yollardan geçerken, biz dönüyorduk efendim. troll'lük yapmaz, bizzat sarkastik biçimde öne sürdüğümüz sektör gerçekliğini bilir, içinde bulunur, içten eleştiririz. gurur ve kibirimiz altında ezilmez, kendimizi acımasızca eleştiribilir, aynada öncelikle kendi görüntümüzle "dalga geçmesini" biliriz. o yüzden eşeğin siki rumuzuyla ağzınızdan salyalar akıtmadan önce, "give it a ponder" (LG'nin geçen sene Cannes'da ödül alan kampanyasının sloganı bu da cicim, reklamcı olduğumdan biliyorum, şişş)