23 Temmuz 2009

Gez-toz diye: Sims 3


EA Games; Challenge Everything diye bir kalıp vardır.
Yıllarca bu kalıbı aşağıda belirteceğim gibi algılamakta direttim ve;
EA Games - Challenge RAM
EA Games - Challenge Görüntü Kartı
EA Games - Challenge oyun zevki.

Meğer EA Games'in ya da Sims'in bir suçu yokmuş. Meğer tek ihtiyaç 2 GB daha RAM'miş. Boşuna günahını almışım. Üstelik 2 GB Ram dediğim şey hiç de pahalı değilmiş. Senelerce çekilen eziyete yazık.

Her neyse.

Sims 2'nin her expansion pack'ini yüklemişliğim yoktur ama hoşuma gidenleri yüzsüce sıralamıştım. Üstelik Stuff Pack adı altındaki zımbırtıları da yükledim; IKEA Home Stuff, Glamour Stuff, H&M Fashion Stuff, Kitchen and Bath Interior vs.

Ama gel gör ki bilgisayar kaldırmadı, RAM de azdı, ben de sıkıldımdı, yeter artıktı derken...

SIMS 3 çıktı şarkılarla türkülerle.


Önce çekindim. Sims 2 bu kadar performanssızca çalışırken kimbilir Sims 3 nasıl da zorlayacaktı ahı gitmiş vahı kalmış bir bilgisayarı. (Üzgünüm Akay ama evet)

Ama öyle değil. O kadar değiştirmişler ki oyunu.
Öncelikle şöyle ki; logolar, packshot'lar demo, sims yükleme ekranı derken, Select Town yerine Select Game seçeneği çıkıyor ve yüklemeye başlıyor. Dev saatler sürecek diye beklenen yükleme kısa bir sürede bitiyor ve Create Sims'e geçiyorsunuz. O da nesi, o da hızlı.

Şehre dönüp, aileyi bir eve yerleştiriyorsunuz ve inanması güç ama o da kısa.
Şimdi gelelim en tricky kısma.

Normalde Sim'inizi evin dışına çıkarıp, misal müzeye, havuza, kısacası ev dışında bir yere götürmek için yine o boncuk mavisi bekleme ekranına aval aval bakmak zorunda kalırdınız. Bu sefer tek yapılması gereken şey "Zoom out". Evet evet, heyecandan ellerimi titretmişti ilk deneyimlediğimde bu yeni opsiyonu. Hoop zoom out, hoop şehirde bir mekan seç, hoop oraya git komutu var, hoop sim ister arabasına binsin, ister taksiye, ister jogging yaparak gitsin, ama gitsin ve gittiğini görelim. Ve bu zoom anlarında her hangi bir rötar yok.

Oynanırlığı mükemmel, hızlı ve kanser etmeyici.
Kariyerler daha incelikle düşünülmüş.

Ayrıca kişilik özellikleri yani trait'ler var.
Birkaç trait'i sıralayayım. Mesela;

lucky
couch potato
genius
virtuoso
flirty
kleptomaniac
...
..
.

bundan daha 40 tane daha vardı yanılmıyorsam.

Karakteri yaratırken yahut büyütürken bu trait'leri seçiyorsunuz. Ve sosyal interaksiyonlar da haliyle bu trait'lere göre yol alıyor. Kariyer seçimleri de.

Mesela artistic olan bir insan CEO olmak istemiyor, rock stardom yolunda ilerlemeyi tercih edebiliyor.

Gardening, fishing, jogging, tinkering, questioning, interviewing gibi yeni aktiviteler de eklenmiş Sims 3'e.

Kıyafet tasarlamaca kısmı ise daha eğlenceli. Hipster çoraplardan tutun, Jackie O. gözlüklerine kadar ne isterseniz teker teker seçebiliyorsunuz.

Bir de negatif bir özellikten de bahsedeyim bari: Oyunun ultra speed'i bile çok yavaş. Bunu biraz olsun yenmek için bulduğumuz bir trick'i alttaki maddelerde paylaşıyor olacağım.

Öz Bilgiler:

-Yetişkin de olsanız, evde aile büyüklerinizin yanında sevişirseniz hoş karşılanmıyorsunuz.
-Şişmanlık hamurunuzda varsa ne kadar spor yapsanız da biraz ara verdiğinizde götü göbeği büyütüyorsunuz hızla.
-Oyunu insan gibi ff yapamamanın acısını ekranı bir çime sonuna kadar zumlayarak, etrafta başka bir şey görünmeden tutmak gerekiyor. Neredeyse 2 katı hızlanıyor bu sayede.
-Bir ocak var ki daha hızlı cooking öğretmekte.
-Rock starlık yolunda iyi ilerlemişseniz sokakta insanlar sizi görünce "Ay! Oy! Bayıliciim galbe!" türü tepkiler veriyor.
-Eve bir maid geliyor ki, aman diyim, malın gözü. Gelince anlayacaksınız. Kate Pistachio. Avatarı var ki bir tane böyle, gözü dönmüş.
-Sims'lerin kıyafet seçimlerine akıl sır erdirilemediği anlar oluyor. Neden evde gece kıyafetini giyer banyodan sonra? Bu bir mesaj mı? Deniz bizi diskoya götür.
-Bir de bu sefer teenage'lik ve adult'lık arasında "young adult" diye bir hayat bölümü var. Ki gayet uzun o da. Genç. Geanç.
-Bir tane kız yaptım aynı Scarlett Johansson'a benzedi. Tüm camiaya selam ediyorum.

Şimdilik bu kadar.
İyi oyunlar.

2 yorum:

enola is gay dedi ki...

ben yapamadım bu simsi kayboldum şehirde.

Deniz Coşkun dedi ki...

(kafa sesi: cümlelerce yazdım, oyun saatlerimi özetledim, ruhumu koydum, bir cevap yazan olmadı, tüküreyim blog'uma derken...)

bir yandan google açık dururken alt tabla dönüp dönüp bu ne ki, e bu ne ki diye baktım bolca. ama google'sız asistanlık servisim mevcuttur sana.