09 Eylül 2009

Freefall

Hayır Ramiz, senden öteye geçerken ben yoldan yürüyordum, eskiden beri yaptığım bir şeydi bu, hayır şeffaf değil kendisi, nereye bakarsan bulunur bence bir yanıt, istersen kal istersen kalma, kabul ettirmek için özel bir çaba sarfetmemeliyiz, yaşarken görürsün, ne varsa onu bulursun da değil, sen nereye bakarsan, kağıtlar yığılı önüme, onları çöpten saymıyorum, işe yarayacağı iddia edildi bana, arkalarını kullanamıyorum, ne yazdığımı bilmez halde günü geçirmekteyim, ah telefon, senin tuşların beni çok korkuttu eskiden, telefonun delikleri içinde bir şeyler vardı çünkü o şarkıda, doktorlar yüzünden neler yapıyoruz, boynumuz ağrımasın diye monitörün altına kalın cosmo koyuyoruz, yarısı reklam onun da, ironik olmalı, boynumuzu tutturan da reklam boynumuza çare de kendisi, bir şeyler yapıştırdım ben buraya, stone free diyor, socrates was gay diyor, bunlar beni mi anlatıyor, yalan yanlış bilgiler, kendim hakkında, elbette bilmiyor kimse, yeterince yüzeysel, yeterince duygusal, içte olan içte kalsın dışa çıkmasın diyen birini tanımıştım, bunu herkese yap ama bana yapma, vazo hala duruyor, sanki bakire gibi etrafına kırmızı kurdele bağlı, onu atamam, içini de dolduramam, göz damlalarımı doldururum, çünkü gözlerim fazla kuru ağlamadığımdan, herkesin saçları güzel, herkesin saçları güzel, fişler ve fişler benim hayatımı hep kovalar, lambalar ampulsuz yıllarca durur, kimsenin umrunda olmaz, benim içimde olanlar ya da olmayanlar da kimsenin umrunda olmaz, dışımda olan biten de benim umrumda olmadı, olmaz da, ilaçlar sadece ama sadece masayı kaplıyor, bilime zaman zaman güven zaman zaman güvenme, bunu kimse demedi, bunu diyen bana da güven vermez, ne mantıkla söyledi kim bilir, her yerde monitör, birkaç yerde iğrenç sırıtanlar, sırıtmayın kardeşim, dişleriniz de o kadar güzel değil üstelik, vidalar sarkaçlar pandüller, kocaman bir kadın eli, sanki şeytanın eli, onun kadar turuncu pembe kırmızı, biraz da ayak gibi, acaba hangisi, florasan saniyede patladıkça patlıyor, bu sırada kafamda patlayanlar patlıyor, kimse duymuyor iyi ki de duymuyor, aklımdan bazen kötü şeyler geçiyor, kötü şeyleri de sevmeyi öğrendim, hiçbirimiz aziz değiliz, hayat dersi vermeye yetkin değiliz, yetkin dikinciler vardı nazım hikmet olmuştu, filmi de izlemedim, türk filmi izlememeye yeminli gibi davranıyorum, armageddon da seyretmedim ya da onun gibi birkaç film, onun gibi birkaç film deyince aklıma hemen mel gibson geliyor, o da dincinin önde gideniymiş, boşuna bu kadar üstüne gelmiyorlar, bir de adamda gani gani çocuk varmış, onlarda öyle, gani gani çocuk, en azından plasenta yememiş, hangisi daha gerizekalı bazen karar veremiyorum, tom cruise gay mi acaba, neden herkes gay konotasyonu veriyor onun adı geçince, bunun sırrını çözmeliyim.

4 yorum:

ulben dedi ki...

10 numara!

Ali dedi ki...

ben biraz sitemkar buldum..yoksa saçmalıyomuyom haddimimi aşıyorum =)

Deniz Coşkun dedi ki...

öncelikle teşekkürler, sonra estafullah, neden haddi aşmak olsun?
tam 5 dk. içerisinde o an aklıma gelen her şeyi ardarda sıraladığım bir yazı. o esnada biraz sitemkarmışım sanırım =)

Ali dedi ki...

=) stream of consciousness güzell