09 Aralık 2010
Fight for your right revisited
Yanılmıyorsam 1986'da beliren bu Beastie Boys video'suna bir sequel geliyormuş arkadaşlar.
2011'de Sundance'te kısa film kategorisinde gösterilecek ve oyuncular arasında Jack Black, Seth Rogen, Will Ferrell, Elijah Wood gibi isimler var. Pasta savaşından sonra ne oldu, partinin sonuçları nedir gibi soruların yanıtını bu filmde seyredeceğiz.
Beastie Boys, web sitelerine bir fotoğraf koymuş. Burada görüyoruz ki Beastie'leri canlandıracak aktörlerimiz Seth Rogen, Elijah Wood ve Danny McBride.
24 Kasım 2010
İşte Grup Dümen
İnce ruhlu klasikleri: Hayatta pazarlık yapamam
O zaman psikologunuz konuşuyor. Haydi hep birlikte ince ruhları inceleyelim. Kendimizden bir yadigar bulalım o bölgelerde.
İnce ruhlu insanlar arkadaş ortamında sevilirler, ama ezildikleri de olur. Ezenin mallığı ve kabahatidir, ama sosyal stratada üstte değillerdir bir şekilde, öyle olsalar da. Alfa kadını ya da erkeği değildirler katiyen, öyle olsalar da, bu dünyanın suçudur olmamaları.
İnce ruhlu bir kadın ve bir erkek bir araya geldiğinde sürekli birbirlerinden özür dilerler. Bu çok hoş olsa da, bir zaman sonra kabak tadı verir ve yatakta sonlanır. Yatakta da bol bol özür dilerler, yanlış olmasın.
İnce ruhlu kadın ve erkek çocuk yaptığında tam bir öküz olma olasılığı yüksektir çünkü çocuk doğar doğmaz ana babasını ezmeye başlar.
İnce ruhlu insanlar iş hayatında cabbar değillerdir. İşlerinde ne kadar iyi olsalar da mütevazi olurlar, herkes de öyle sanar.
İnce ruhların davranış paternlerinden örnekler:
-Tavsiye üzerine gidilen kuaföre ulaşınca "Saçımı İsmail yapsın!" demez, diyemez. En tecrübesiz eleman yapar o saçı.
-Süpermarkette Bokoğlu sucuklarından ikram edilince "Alır mısınız?" diye sorunca "Almam" demez, diyemez.
-Birinden ateş isterken 2 kez teşekkür eder, tam iki kez.
-Hesabı isterken rica eder, tuzu isterken rica eder, rica edebilir miyim diye sorduğu bile olur.
-Pazarlıktan anladığı: Çok pahalıymış en iyisi ben gideyim deyip gerçekten çekip gitmektir, dönmemecesine.
-En çok kullandığı sözcükler özür dilerim, afedersin ve pardondur.
-Sokakta acı çeken köpek veya kedi görürse içi gider. İnsan görünce pek bir umrunda olmaz açıkçası.
-Zam isteyemez. Hakkını rahatça arayamaz. Sırada birisi önüne geçince yaptığı en büyük terbiyesizlik "Ooo sıraya kaynıyorlar" diye mırıldanmak olur.
-Önüne gelen dilenciye para vermemeyi kafasına koymuşsa bile dilenci gelip gidinceye kadar geçen süre ona yıl olur. (hevesli bardak)
- Eve gelen temizlikçi kadına en kibar davranan kişiler bu ince ruhlulardır. bir şey isteyemez, camları iyi silmemişsin diyemezler. (sinefilim)
Siz de katkıda bulunun, coşturalım.
Bıyık demişken
21 Kasım 2010
Bir bayram daha bitti ve...
Bu bayramda İstanbul'da süzüldüğümden midir nedir, foursquare'li ve @'li tweet'ler daha da bir gözüme batar oldu. Nerede olduğunu ve nassıl eşşekler gibi eğlendiğini herkese gösterme çabası zaten toplumun kanayan bir yarası. Sanırım İslam aleminde bu zekat verip herkese söylemek gibi bir denyoluğa tekabül ediyor.
Ben gitmiş olsam aynı hevesle ayfonuma sarılıp tivitlere koşar mıydım acaba? Bu yazı, koşmayacağım ihtimali üzerine kurulu açıkçası.
Fekat bu bayramda ben bir yerlere gitmiş olsam ve sevincimi herkesle paylaşmak istesem şöyle tivitler yazmam muhtemeldi.
- new york i love you.
- barça'da katalanca öğreniyorum.
- what happens in vegas stays in vegas.
- beatles'ın doğduğu yerdeyim...
- kış günü güneşlenmek gibisi yok! evet dubai, sen teksin.
- sistine chapel'deki tarihi doku beni benden aldı.
- @wembley stadium with zillions of others
- inanamıyorum champs elysees'deki virgin megastore kapanmış!!!
- saatlerdir rötar yüzünden havaalanındayım. #thy
Sevimsizlik hüküm sürüyor.
11 Kasım 2010
Hipnotize olacaksınız!
Buna bir parametre daha ekliyoruz. Aslında 1 saat sonra dışarı çıkacaksınız. Ve yetiştirmeniz gereken iş var. Dışarı da çıkabilmelisiniz. Ama işi yapmazsanız dışarı da çıkamazsınız.
O yüzden anlamsız yazınıza son verip, işinize bakıyorsunuz.
İşte bunlar da hayatın eğlencesi, macerası.
10 Kasım 2010
Mustaş nasıl değişikliklere yol açıyor
Love don't live here anymore
09 Kasım 2010
Keşif
26 Ekim 2010
Afedersiniz...
Şu an öyle bir an ki malesef ölümsüzleşmesi gerekiyor.
Ama anın bir esprisi yok.
Bir espri olur mu diye bekleyeceğiz kısacası.
Yine bir düşünceler geçidi... Serbest atlayış.
- Gerçek hayatta Gtalk'ta konuştuğum gibi konuşsam... Mesela arkadaşın kapısında "geldim ben saygısızca aldatmanın tadına varınca" desem. Demesem.
- Guitar Hero'da expert'te çok ama çok zorlanıyorum. Gözüme koyduğum, o çok sevdiğim şarkıyı bitirmeye çalışıyorum 1 saattir ama ollllmuyor. Practice modunu açtım, orada çaldım, şarkıyı açtım. Bitmedi. Bitiremedim.
- Eskiler "Bir insanı tanımak için onunla tatile çık" derler. Artık daha kolayı var: Bir insanı tanımak için onunla metroya bin. Beraber peronda bekleyin. Tren gelince ne yapıyor bir bakın. İnenlere yol veriyor, sonra kendisi biniyorsa tamamdır. İnsanları yara yara içeri giriyorsa sıkıntı çok ama çok büyük. Moronluk desen var, öküzlük desen var. Varoğlu var.
- John Lennon yaşasa bugün 70 yaşında olacaktı. Canlenın. (ı-ıh donny; v.i. lenin)
- Amy Winehouse'ı anası doğurmamış, sıçmış. Ama sahiden de öyle değil mi yaa...
- Neden bilmiyorum ama Space Jam'in soundtrack'i var bende... (...(...(... -inception
- Californication harika bir dizi ama o David Dukunov çirkin lan?
25 Ekim 2010
Kış Düşmanlığım
Her arkadaş grubunda vardır en az bir İskandinav. Bu İskandinav arkadaş soğuk havayı sever, kış çocuğudur, yazdan tiksinir filan.
Hey yarabbim.
Ben sevmiyorum. Neden sevmiyorum? Kışın nesini sevmiyorum?
- Kapalı ayakkabılar giymenin getirdiği soket çorap zorunluluğunu sevmiyorum. Ayak bileklerinde çorap lastiğinin oluşturduğu izi sevmiyorum. Eğer çorap lastiği çok sıkıysa ayak bileğini sürekli kaşımak istemeyi sevmiyorum.
- İçimize kalın kalın kıyafetler giyip metroya girdiği anda “ter boşalması” durumunu sevmiyorum.
- Montların, gocukların sigara kokmasını sevmiyorum.
- Kar yağdığında yavaş ve dikkatli yürümek zorunda olmayı sevmiyorum.
- Kar topu atayım mı he? yavşaklığını sevmiyorum.
- Kedilerin, köpeklerin, evsiz ve barksızların dışarıda soğuktan kıvrandığını görmeyi sevmiyorum.
- Vestiyere üst baş bırakmayı sevmiyorum.
- Belim açıkta kalınca hemen üşütmeyi sevmiyorum.
- Külotlu çoraplara yoldan sıçrayan minik çamurlu damlaları sevmiyorum.
- Sabah yataktan kalkınca yüzümü yıkamak için suyun ısınmasını beklemeyi sevmiyorum.
12 Ekim 2010
Her Yiğit'in bir yoğurt yiyişi vardır.
Reklam ve spor camiasının başarılı ismi...
Karizmasıyla kitleleri etkilemeyi başarmış biri...
Ama gel gör ki, o da tekneden suya çivileme atlıyor.
Hem de bu işi yaparken burnunu da kapatıyor.
Yani neymiş, o kadar para da kazansak, yine de eski alışkanlıklarımızı terkedemiyoruz, bize has olandan vazgeçmiyoruz.
Kimbilir ne çiviler gördü o beden bu zamana kadar...
Yiğit Şardan'ı tebrik ediyoruz buradan. Ünlü çivicilerimiz arasına adını altın harflerle yazdırdı. Yanlış olmasın, ben de çiviye gönül verenlerdenim. Dalga geçmiyoruz, bilakis, kendimizden bir parça gördüğümüz için hemen paylaşıveriyoruz.
11 Ekim 2010
İlk hedefimiz sondan ikinci olmak
Adından anlamayacağınız üzere bir yarış oyunu olan Blur; ismen, sizi hızla sollayan arabaların yanınızdan geçerken bulanık görünmesini anlatıyor.
Online olarak multiplayer oynanabilen bu Blur, baya bildiğin zor. Buff diyebileceğimiz Power-up'larla öndeki araca ateş edebilir, nitro hızına ulaşabilir, mayın bırakabilirsin vesaire.
Fakat multiplayer'da %85 hep sonuncu oluyorum anasını satayım?!? Arada sondan ikinci olduğumda bazen görüyorum ki sonuncu kişi disconnect olmuş, o yüzden sonuncu... Herifler köppek gibi oynuyor.
Aaah ah. Ama güzel tarafı oyundan sıkılmıyorum. Yenilen pehlivan misali. Çok güzel. Öneririm.
06 Ekim 2010
23 Eylül 2010
17 Eylül 2010
Esentepe Etekleri
Artık ben de Esentepe gomiklik dünyasından ünlü isimlerin buluşma noktası Esentepe Etekleri'nde yazıyorum. Bekleriz.
15 Eylül 2010
14 Eylül 2010
Tüm kanayan kadınlara
30 Ağustos 2010
Anılarımız bacılarımız
23 Ağustos 2010
18 Ağustos 2010
İş yaparken feci şekilde can verdim.
14 Ağustos 2010
Kadınlarda ahbaplık dozaşımı
08 Ağustos 2010
03 Ağustos 2010
Freefall #2 (Bu kez şoförümüz Shuffle)
27 Temmuz 2010
Hitabül
a. Abi (Ağbiie)
b. Moruk
c. Ajan
d. Hacı
idi. Ben ajan denince bir kıllanırım. Birimiz moruktan kıllanıyormuş. Peki ya siz?
14 Temmuz 2010
09 Temmuz 2010
06 Temmuz 2010
Nekroppaşa
28 Haziran 2010
21 Haziran 2010
Çirkinlikte yeni bir mihenk taşı
14 Haziran 2010
Digiturk HD filan, Suada, yanlış bilgi, ne?
11 Haziran 2010
Sorunlu çiftlere Jack Bauer'dan tokat gibi terapi
10 Haziran 2010
Her Sunumun Kahramanı
Tighten Up aslında ne anlatmak istiyor?
Aşk dedim, aşk istiyorum dedim.
Jötem, ille de jötem.
Gerçek aşk öldü dedi zibidinin biri.
Aaa, aşk olsun. Ölürüm sana.
E daha ne yapayım?
Bedenimi al, ama ruhumu nah alırsın.
Seviyorum çünkü allahın belası.
Kendine gel, çok manitacısın.
Manitacısın, adamlar haklı beyler.
Günlerdir hastayım hasta.
Canım ister pasta.
Bir pasta yapsana?
Ha?
Yap be?
Ben de çok manitacıydım gençliğimde.
Kralı gelse yine manitalara bakardım.
Ben sıramı savdım.
Artık sıra yeni nesilde.
Bokumda boncuk bulmuş gibiyim, anla artık.
Laf olsun diye konuşuyorum.
İş olsun diye takılıyorum.
Biz de biliyoruz lan.
Yüzüme vurma.
Bak illa ananla babanla tanıştırmasan da olur.
Böylesi de güzel.
Tanışmamazlık da etmem, yanlış olmasın şimdi.
The Black Keys - Tighten Up - Official Video from Chris Marrs Piliero on Vimeo.
İç toplantılarda dikkatleri üstüne çekmeden eğlenmenin sırları
09 Haziran 2010
Bir Workshop'a katılmaya göreyim, kendimi vurasım gelir.
Ayılar
Detroit'in bağrından nene hatun vokali ve cayır cayır gitarıyla.
Treat Me Like Your Mother from Ladislaw on Vimeo.
Jack White make guitar from GorWo4ek on Vimeo.
The Raconteurs from SPY on Vimeo.
The White Stripes - Under Great White Northern Lights - Commercial 1 from Chris Marrs Piliero on Vimeo.
08 Haziran 2010
Handsome Men's Club
Ratatat'ın LP4'ü üzerine bir güzelleme yazmak isterdim ama...
07 Haziran 2010
Çiftleşin artık be.
Bendekiler orgy halinde mütemadiyen. Gece 12'den sabahlara kadar etinden et kopartılıyorcasına bağıranlar var bir de, onlarla sevişmiyor sanırım kimse. Onlar da tepkilerini "NEWYOOORK! IOWAAAA!" şeklinde koyuyorlar tüm mahalleye. Arada gelip bir kedi sataşıyor, beğenmiyorlar mıdır nedir, iki tokat çarpıyorlar sanırım, 10 saniye sustuktan sonra inceden bir "wyomiiing" sesi geliyor çocuktan.
02 Haziran 2010
Kanayan yaramız: Twitter mı, Blogger mı?
28 Mayıs 2010
Yaralı Stayla'yı 1 km öteden tanımak.
14 Mayıs 2010
Size Esau deneceğine dair bir takım duyumlar aldık.
Richard Gere Mickey Mouse'u gördü mü? Issız acun kaldı mü?
11 Mayıs 2010
Lastfm yine ağır konuştu
Bob Meets the Beatles
Bob Meets The Beatles from Dan Meth on Vimeo.